Bakan Dönmez: "İsrail'den gelebilecek gazı rahatlıkla hem ülke içerisinde hem yurt dışında taşıyabiliriz"

blog
12.03.2022

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, İsrail'e nisan ayında ziyarette bulunabileceğini belirterek, "Bizim topraklarımızda zaten ulusal iletim sistemimiz var. (İsrail gazının) Bir kısmı oradan rahatlıkla transfer edilebilir. Ama ileride daha yüksek hacimlerde bir miktarın taşınması gündeme gelirse, belki ilave boru hatları da yapmak gerebilir. Ama ilk etapta oradan gelebilecek bir gazı rahatlıkla hem ülke içerisinde hem yurt dışında taşıyabiliriz." dedi.

 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, İsrail'e nisan ayında ziyarette bulunabileceğini belirterek, "Bizim topraklarımızda zaten ulusal iletim sistemimiz var. (İsrail gazının) Bir kısmı oradan rahatlıkla transfer edilebilir. Ama ileride daha yüksek hacimlerde bir miktarın taşınması gündeme gelirse, belki ilave boru hatları da yapmak gerebilir. Ama ilk etapta oradan gelebilecek bir gazı rahatlıkla hem ülke içerisinde hem yurt dışında taşıyabiliriz." dedi.

 

Bakan Dönmez, CNN Türk canlı yayınında enerji gündemine ilişkin soruları yanıtladı.

İstanbul ve çevresinde yoğun kar yağışı uyarısı olan bölgelerde yaklaşık 5 elektrik dağıtım bölgesi bulunduğunu söyleyen Dönmez, yaklaşık 4 bin 600 civarında personelin teyakkuzda olduğunu ve 7/24 tüm tedbirleri aldıklarını ifade etti.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un Türkiye ziyaretinden sonra dışişleri ve enerji bakanlarının temasların başlayacağını söylediğini anımsatan Dönmez, nisanda İsrail’e gitmeyi planladığını bildirdi.

Dönmez, iki ülke arasındaki muhtemel bir boru hattı projesinin gerçekleşmesinin karşılıklı tarafların menfaatinin uyuşmasıyla alakalı olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"Projenin genel hatlarıyla bakınca, yaklaşık 500-600 kilometrelik bir hat gerekiyor. Öbür tarafta, Avrupa'ya bundan en az 2-3 kat daha fazla boru hattı çekmek gerekiyordu. Bizim topraklarımızda zaten ulusal iletim sistemimiz var. Bir kısmı oradan rahatlıkla transfer edilebilir. Ama ileride daha yüksek hacimlerde bir miktarın taşınması gündeme gelirse, belki ilave boru hatları da yapmak gerebilir. Ama ilk etapta oradan gelebilecek bir gazı rahatlıkla hem ülke içerisinde hem yurt dışında taşıyabiliriz. Bir de enerji transferinde gerek gazda gerek elektrikte Swap mekanizmaları var, bunlar da kullanılabilir. Bu, oradan gazı 10 birim alırsınız, illa aynı gazın yurt dışına çıkması gerekmez. Biz başka bir kaynaktan aynı miktarda gazı yurt dışına aktarabiliriz. Bu da mümkün. Bunlar da görüşülebilir. Zaman gösterecek."

Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle enerji arzında herhangi bir risk söz konusu olmadığını vurgulayan Dönmez, Gazprom ile BOTAŞ'ın sık sık görüştüğünü ve mevcut durumun şu an Türkiye'yi etkilemeyeceğini tahmin ettiklerini söyledi.

Dönmez, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde (NGS) de herhangi bir gecikme olmadığına da işaret ederek, "Şimdi Trakya için böyle bir çalışma yapıyoruz. Aslında Türkiye'nin iklim değişikliği ile birlikte karbon emisyonlarını azaltabilmesi için sadece yenilenebilir yatırımlarla ülke ihtiyacının tamamını kesintisiz, düzenli bir şekilde karşılama imkanımız yok. Kömürden çıkacaksanız, belki ileride doğal gazdan çıkacaksınız sıfır emisyonlu bir teknoloji olan nükleer güç santralleri Türkiye'nin gündeminde olmaya devam edecek." ifadelerini kullandı.

Dönmez, Türkiye'nin dördüncü sondaj gemisini ilk defa Türkiye'nin kullanacağına işaret ederek, "Bu 7'nci nesil, dünyadaki en son teknoloji gemi. Operasyonların daha hızlı daha güvenli olması açısından bir fark yaratacak." dedi.

 

DOĞALGAZ DESTEKLERİ

Doğal gaz desteklerinin ilk ödemelerinin martın ikinci yarısından itibaren başlayacağını anımsatan Dönmez, bu desteklerin yıllık bazda 450 lira ile 1150 lira arasında değişeceğini söyledi.

 

Enerji maliyetlerindeki artışların Türkiye'ye etkilerini de değerlendiren Dönmez, şunları söyledi:

"Elektrik üretimimizin yarısı ithal kaynaklara bağlı. Doğal gaz ve kömür. Burada artan maliyetler doğal olarak elektrik üretim maliyetlerini artırdı. Geçtiğimiz yıl hükümetimiz vatandaşımıza bunun tamamını yansıtmadı. Neredeyse 100 milyar liralık bir destek sağlamış oldu. Bunun 80 milyarı doğal gazdan 20 milyarı elektrikten geliyor. Bir de akaryakıtta pandemi dolayısıyla vatandaşımız zaten sıkıntıda diye ÖTV sıfırlanmıştı eşel mobil sistemiyle, 65 milyar liralık da öyle bir katkı sağlanmış oldu. Yani geçtiğimiz yıl hükümetimiz doğrudan ve dolaylı olarak desteklerle enerji sübvansiyonu adı altında 165 milyar liralık bir destek sağladı. 2022'de fiyat artışları artarak devam ediyor. Kullandığımız doğal gazın yüzde 99'unu ithal ediyoruz. Petrolün yüzde 92'sini ithal ediyoruz. Kömürde santrallerde kullanılanın yarısını ithal ediyoruz. Böyle bir fotoğraf var."

 

Dönmez, elektrikte 2022 itibarıyla yıllık ortalama bir hane 200 kilovat elektrik tükettiğinde yıllık faturasının 3 bin 24 lira olduğunu belirterek, "Eğer biz maliyetlerin hepsini faturaya yansıtmış olsaydık, bu tüketim bedeli yıllık 5 bin 976 lira olacaktı. Hükümetimiz aldığı kararlarla bunun neredeyse 3 bin liralık kısmını karşılıyor. Hane halkı için ilk kademede yarı yarıya bir destek var. Doğal gazda daha büyük bir desteğimiz söz konusu. Orada yıllık Türkiye ortalaması 100-120 metrekarelik bir evde bin metreküp civarında gaz tüketirsiniz. Şu anda hükümetimiz bunun yüzde 80'ini destekliyor." ifadelerini kullandı.

Petrolde son haftalardaki artışın nedeninin Rusya-Ukrayna arasında devam eden savaş olduğunu anlatan Dönmez, taraflardan birinin dünyanın en büyük petrol, doğal gaz ve hatta kömür üreticilerinden biri olan Rusya olduğunu ve Rusya’ya dönük Batılı ülkelerin aldığı yaptırım kararları bulunduğunu söyledi.

Dönmez, bu fiyat seviyelerinin makul olmadığını gördüklerini ancak yüzde 92’sinin ithal edildiği bir üründeki fiyat artışlarını en düşük seviyede vatandaşa yansıtmanın gayreti içinde olduklarını ifade etti.

 

ZEYTİNLİK ALANLARDA YANLIŞ ANLAŞILMA

Zeytin ağaçlarıyla kamuoyunda devam eden tartışmalarda bir kesimin bilerek ya da bilmeyerek konunun yanlış anlaşılmasına neden olduğunu ifade eden Dönmez, şöyle devam etti:

"Biz zeytin düşmanı bir bakanlık değiliz. Hükümetimiz de özellikle son 20 yılda zeytin varlığını neredeyse 2 katı artırdı. Sadece kendi iç talebimizi karşılamıyoruz. Bugün artık zeytinyağını biz ihraç eder hale gelmişiz. Niye böyle bir şeyi engelleyelim? Onun için bizim bu düzenlememiz tüm maden alanlarını kapsamıyor. Sadece elektrik üretim santrallerimiz, kömüre dayalı olanlar, bunlara daha önce devlet ruhsat kesmiş. Maden sahasının üstüne bir zeytinlik alan denk gelirse, tarım il müdürlüğümüz, tarım ilçe müdürlüğümüz o sahada bunun taşınması dışında başka alternatif var mı yok mu gelecek bir inceleme yapacak. Maden işleri elemanlarımız da oraya gidecek. Bir zaruret hali söz konusuysa kesme yapmayacağız, taşıma yapılacak. Kesme kesinlikle yok."

 

 

 

Bu web sitesinde yer alan bilgi, fikir ve yorumlar yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Detaylı bilgi için, sorumluluk reddi beyanı hakkında açıklama metnini inceleyebilirsiniz. Kabul ediyorum