Bakan Şimşek: 2026'da gelişmiş ülkeler kategorisine girmiş olacağız
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Bu yıl yaklaşık 1,1 trilyon dolarlık bir ekonomi haline geleceğiz. Türkiye, 2026'da Dünya Bankası'nın tanımıyla gelişmiş ülkeler kategorisine girmiş olacak." dedi.
Cumhurbaşkanlığı himayesinde gerçekleştirilen ve Türk diasporasının önemli isimlerini bir araya getiren Dünya Türk İş Konseyi 10. Kurultayı, Haliç Kongre Merkezi'nde devam ediyor.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından düzenlenen etkinliğin gala yemeğinde konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, kurultaya Almanya'dan gelerek katıldığını ve orada Almanya'nın en büyük 50 firmasının CEO ve CFO'larının olduğu bir etkinlikte Türkiye'nin yeni programını anlattıklarını söyledi.
Dünyanın düşük bir büyüme döneminde olduğuna işaret eden Şimşek, "Önümüzdeki 5 yıl ortalama yüzde 3 civarında küresel büyüme öngörülüyor. Bu kısmen tabii ki yüksek enflasyonla mücadele için parasal sıkılaştırmayı yansıtmakla birlikte aslında daha yapısal birtakım karşı rüzgarları yansıtıyor. Çünkü dünya çok büyük bir borç içinde ve bu büyümeyi sınırlıyor. Nüfusta ciddi bir yaşlanma söz konusu. Yatırımlarda nispeten düşük bir seyir var. Verimlilik düşük seyrediyor. Bütün bunları bir arada düşündüğümüzde zaten büyümeyi sınırlıyor." ifadelerini kullandı.
"Yakın ve dost ülkelerden tedarik noktasında Türkiye'nin ön plana çıkacağına inanıyorum"
Ancak daha da önemlisi dünyada çok ciddi bir jeopolitik çöküntü olduğunu belirten Şimşek, "Yani dünya aslında son yıllarda büyük bir çekişme nedeniyle korumacı bir patikada yoluna devam edecek gibi görünüyor. Tabii ülkemiz için bu önemli fırsatlar da içeriyor. Ülkemiz açısından baktığımız zaman özellikle pandemi sonrası da bir trende dönüşmüş olan yakın yerlerden tedarik veya dost ülkelerden, piyasalardan tedarik trendi çok önemli bir trend. Dolayısıyla ben Türkiye'nin o açıdan çok büyük avantaja sahip olduğunu düşünüyorum. Çünkü Avrupa Birliği gibi çok önemli bir bölgeye sadece coğrafi anlamda yakın değiliz. Gümrük Birliği'yle ve uzun süredir devam eden adaylık ilişkisi nedeniyle dost ülkelerden tedarik kategorisine yakın piyasalardan tedarik özelliğine sahip bir ülke. Benzer bir şekilde aslında Orta Asya'yla, Balkanlar'la, Orta Doğu'yla, hatta Afrika'yla yine yakın ve dost ülkelerden tedarik noktasında ben Türkiye'nin ön plana çıkacağına inanıyorum. Bu trend bizim lehimize." şeklinde konuştu.
"Enflasyonla mücadelede kararlıyız. Daha önce başardık, tekrar başaracağız"
Bu noktada önce makrofinansal istikrarın tesis edilmesi gerektiğini dile getiren Şimşek, şunları kaydetti:
"Bizim programın üç tane temel bileşeni var. Birinci bileşeni dezenflasyon. Yani fiyat istikrarının tekrar sağlanması. Maalesef dünyada da pandemi sonrası çok yüksek enflasyonist bir dönem söz konusu ama tabii Türkiye'de enflasyon çok daha yüksek seviyelerde. Enflasyonun yüksek olduğu yerlerde iş yapmak kolay değil. Öngörülebilirlikten, sürdürülebilir büyümeden bahsetmek zorlaşıyor. Türkiye'yi tekrar yüksek, sürdürülebilir, dengeli bir büyüme patikasına sokmak için enflasyonla mücadelede kararlıyız. Daha önce başardık, tekrar başaracağız.
Dezenflasyon programı deyince aklımıza tabii ki parasal sıkılaşma geliyor. Dünyada da öyle... Aslında sadece Türkiye'de değil. Bakın size bir rakam vereyim. Son 21 ayda 12 gelişmiş ülke toplam 107 kez, 22 gelişmekte olan ülke ise 162 kez faiz artışına gitti ve şu anda küresel enflasyon aşağı yönlü bir trend idi ama uzun vadeli ortalamaların hala çok üzerinde. Dolayısıyla ülkemizde de bir parasal sıkılaşmaya gidiyoruz. Aynı zamanda seçici kredi sıkılaşmasına da gidiyoruz. Bunun amacı kıt olan imkanlarımızın üretken alanlara kanalize edilmesidir."