ABD'de 40 yılın zirve seviyelerinde seyreden enflasyon ve Fed'in enflasyonla mücadele için başlattığı agresif sıkılaşma döngüsü ülkede resesyon endişelerini artırırken, ABD Başkanı Joe Biden resesyonun kaçınılmaz olmadığını söyledi.
AP ile bir röportaj gerçekleştiren Biden, Hazine Bakanı Janet Yellen ve diğer danışmanlarının 15 ay önce kabul edilen salgının ekonomik etkileriyle mücadele planının enflasyon üzerinde marjinal bir etkisi olabileceğini belirttiğini ancak kendisinin böyle düşünmediğini söyledi.
Biden röportajda sıklıkla bu planın alternatifinin daha derin bir ekonomik bozulma ve daha ağır bir toparlanma olduğunu söyledi.
Biden, "Yellen paketin enflasyon üzerinde marjinal bir etkisi olabileceğini söyledi. Enflasyon üzerinde paketin marjinal, ikincil etkileri olup olmadığını tartışabilirsiniz. Ben etkisi olduğunu düşünmüyorum. Birçok ekonomist de etkisi olduğunu düşünmüyor. Fakat paketin enflasyon yarattığı düşüncesi tuhaf" diye konuştu.
Rusya'ya yönelik yaptırımların küresel enflasyonu tetiklediği yorumları yapılırken, Biden yeniden seçilememesine neden olsa bile Rusya'ya yönelik duruşunu yumuşatmayacağını söyledi.
Wall Street'te resesyon endişeleri artıyor
ABD'de resesyon endişeleri Fed'in 28 yılın en sert faiz artışının ardından yükselmeye başladı.
Wall Street kurumları sıkılaşma sürecinin ekonomik aktiviteye olumsuz etkisi olacağı görüşünde.
Wells Fargo 2023 ortalarında ılımlı bir resesyon yaşanacağını öngördü. Banka enflasyonun tüketicilerin alım gücünü azaltacağını ve Fed'in enflasyonla mücadele etmek için adım atacağını, dolayısıyla bu durumun ekonomiyi resesyona sürükleyeceğini ifade etti.
Moody's Analytics'ten gelen yorumlar da ülkede yumuşak iniş olasılığının daha düşük olduğuna işaret etti. Bloomberg'in haberine göre Moody's Analytics Para Politikası Araştırma Direktörü Ryan Sweet Fed'in enflasyonu alt edinceye kadar faizleri artırmaya devam edeceğini, bu durumun ekonomiye de olumsuz etkisi olacağını söyledi.