Bölgenin defakto merkez bankası niteliğindeki Hong Kong Para Otoritesinden (HKMA) yapılan açıklamada, gösterge faiz oranının 50 baz puan artışla yüzde 4,75'e çıkarıldığı bildirildi.
ABD Merkez Bankası, dün aldığı kararla, kısa dönemli politika faizini 50 baz puan artışla yüzde 4,25-4,50 aralığına yükseltmişti. Fed'in bu yıl aldığı yedinci faiz artırımı kararı olan artışın arından faiz oranı son 15 yılın en yüksek seviyesine ulaşmıştı.
Fed, mart ayında 25, mayısta 50, haziran, temmuz, eylül ve kasımda ise 75'şer baz puanlık faiz artışları gerçekleştirmişti.
HKMA, tüm artışlarda Fed'in kararını izleyerek gösterge faiz oranını aynı oranda yükseltmişti.
Hong Kong'un para birimi Hong Kong dolarının 1983'te ABD doları çıpasına bağlanmasından bu yana bölge, para politikasında Fed'in adımlarını takip ediyor.
HKMA Baş Yöneticisi Eddie Yue Wai-ma, enflasyonun halen Fed yüzde 2 hedefinin üzerinde olduğu, bu yüzden faiz oranının daha fazla yükselebileceğine dikkat çekerek, "Kamu daha yüksek mevduat ve kredi faiz oranlarına hazır olmalı. Vatandaşlar gayrimenkul satın almayı, emlak kredisi ve diğer borçlanma kararlarını dikkatle değerlendirmeli." dedi.
Faiz oranı, 2008 mali krizinden daha yüksek seviyede
Artışların ardından, Hong Kong'daki faiz oranı, 2008'deki küresel mali krizden daha yüksek seviyelere ulaştı. Bölgede en son Mart 2008'de gösterge faiz oranı 3,75'e kadar çıkmıştı.
Hong Kong bankalarının artışın ardından en düşük kredi faizi oranını 25 baz puan artırması bekleniyor. Bankalar artan borçlanma maliyetleri nedeniyle temel kredi faizini eylülde 12,5, kasımda 25 baz puan artırmıştı.
Bankalar arası borçlanma oranları da 14 yılın en yüksek düzeyine çıktı. Hong Kong Bankalar Birliği verilerine göre, Hong Kong Bankalar Arası Faiz Haddi (Hibor) aylık 4,89'a, üç aylık yüzde 5,4'e ve 12 aylık 5,78'e ulaştı.
İvmelenen enflasyon, Fed'in üzerindeki baskıyı artırmıştı
ABD'de Kovid-19 salgınının ardından hızlı ekonomik toparlanmayla gelen yüksek enflasyon baskısıyla 2021'in son çeyreğinde Fed'in para politikasının tonu değişmeye başlamıştı.
Rusya-Ukrayna Savaşı ve Çin'de Omicron varyantının tetiklediği Kovid-19 salgınının kontrol altına alınmasına yönelik politikaların tedarik zincirindeki sıkıntıları artırmasının da etkisiyle yükseliş eğilimini sürdüren enflasyon, Fed'in üzerindeki baskıyı daha da artırmıştı.
Yüksek enflasyon karşısında martta varlık alım operasyonunu tamamlayarak faiz artışlarına başlayan Fed, mart ayı toplantısında 25 baz puan artışla 2018'den bu yana ilk kez faiz artırımına gitme kararı almıştı.
Fed, mayıs toplantısında 50 baz puan ile 2000 yılından bu yana en hızlı faiz artışını gerçekleştirmesinin ardından, haziran toplantısında 75 baz puanla 1994'ten bu yana en güçlü faiz artırımına gitmiş, temmuz, eylül ve kasım toplantılarında da politika faizini aynı oranda artırmıştı.
Son artışla birlikte Fed, faizleri mart ayından bu yana toplam 425 baz puan artırırken politika faizini 2007'den bu yana en yüksek aralığa çıkardı.
ABD'de enflasyon haziranda yıllık yüzde 9 ile 1981'den bu yana en yüksek seviyeyi görmesinin ardından son olarak kasım ayında yüzde 7,1'e gerilemişti.