Bugüne kadar yayımladığı notlarla resesyon riskinin abartıldığı görüşünü ortaya koyan JPMorgan Stratejisti Marko Kolanovic resesyon endişesinin genele yayılmadığını söyledi.
Kolanovic’e göre resesyonu ABD ve Avrupa hisse senetleri yüzde 70, yatırım yapılabilir nota sahip tahviller yüzde 30, yüksek getirili tahviller ise yüzde 20 civarında ihtimal olarak fiyatlıyor.
Kolanovic resesyon endişesi sonuçsuz kalırsa hisse senetleri piyasalarının toparlanacağı görüşünü paylaştı. Uzman, “bizim görüşümüz hala gelecek 6-12 ay içerisinde resesyon ihtimalinin düşük olduğu yönünde.” yorumunu yaptı.
Ukrayna’daki savaş, Çin’deki koronavirüs kısıtlamaları ve daha şahin Fed ile resesyon uyarıları son aylarda artıyor. Politika yapıcıların enflasyonu dizginlemek için attığı adımların ekonomiyi resesyona sürükleyeceği endişeleri, bu sene ABD hisse senedi piyasalarından yaklaşık 10 trilyon dolarlık çıkışa yol açtı.
Her ne kadar tüm dünyada ekonomilerin zayıfladığına dair sinyaller gelse de resesyona dair net kanıtlar mevcut değil. İmalat ve hizmet sektörü aktiviteleri zirvelerden gerilese de hala büyüme bölgesinde. Tüketiciler harcamaya devam ediyor, istihdam ve konut sektöründe tehlike alarmları çalmıyor.
JPMorgan’ın yanı sıra UBS de hisse senedi piyasalarının resesyon endişesini aşırı fiyatlandırdığı görüşünde. Bankanın modeline göre hisse senedi piyasaları ekonomik daralma ihtimalini yüzde 40 olarak fiyatlıyor.
