14 ülkenin bir araya gelerek kurduğu Küresel Yapay Zeka Ortaklığı'na (GPAI) Türkiye’nin üyeliği kabul edildi. Yapay Zeka Politikaları Derneği (AIPA) Başkanı Zafer Küçükşabanoğlu “Yapay zeka teknolojilerinin 2030’da 15,7 trilyon dolarlık ekonomi oluşturması bekleniyor.
Dolayısyla GPAI üyeliğimiz uluslararası düzeyde işbirliklerimizi artırmada önemli bir adımdır” açıklamasını yaptı.
Türkiye'nin Yapay Zeka Küresel Ortaklığı’na (GPAI) üyelik başvurusu, Tokyo'da düzenlenen GPAI Bakanlar Konseyi Toplantısı’nda onaylandı.
Türkiye’nin GPAI üyeliğine ilişkin Bloomberg HT'nin sorularını yanıtlayan Yapay Zeka Politikaları Derneği (AIPA) Kurucu Başkanı Zafer Küçükşabanoğlu konuyla ilgili şunları söyledi:
Geçtiğimiz yıl Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisinin ortaklaşa yayınladığı “Ulusal Yapay Zeka Stratejisi” kapsamında hedeflerimize ulaşmada Yapay Zeka Küresel Ortaklığı’na (GPAI) üyeliğimiz önemli bir adımdır.
Yapay zeka teknolojilerinin 2030’da 15.7 trilyon dolarlık ekonomi oluşturması bekleniyor. Dolayısyla GPAI üyeliğimiz bu açıdan stratejik. Türkiye özellikle son 5 yıldır teknoloji anlamında ciddi adımlar atıyor.
Bu adımların en büyük motivasyonunda gençlerin teknolojiye büyük ilgisi diye düşünüyorum. İş dünyasında da özellikle teknoloji girişimleri son yıllarda hızla arttı.Hiç kuşkusuz ki günümüzde ekonomik kalkınmanın itici gücü yapay zeka teknolojileri başta olmak üzere yeni teknolojilere yatırımlar ve ülkemizin bu alanda atacağı her ulusal ve uluslararası adımlardır.
Sekretaryayı OECD yürütüyor
Yapay zekanın doğru, insanlık yararına kullanımı ve hukuksal çerçevesinin oluşturulması konusunda 14 ülkenin bir araya gelerek kurduğu Küresel Yapay Zeka Ortaklığının (GPAI) ) sekreteryasını ise Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) yürütüyor.
Avustralya, Kanada, Fransa, Almanya, Hindistan, İtalya, Japonya, Meksika, Yeni Zelanda, Güney Kore, Singapur, Slovenya, Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve Avrupa Birliği’ni de içeren Yapay Zeka Küresel Ortaklığı’nın amacı yapay zekanın insan merkezli gelişimini ve bu teknolojinin insan hakları, temel özgürlükler ve ortak demokratik değerlere tutarlı bir şekilde desteklenmesi olarak açıklanmıştı.
Küresel Yapay Zeka Ortaklığı’nın ilk aşamada öncelikle 'sorumlu yapay zeka', 'veri yönetimi', 'işin geleceği' ve 'yenilik ve ticarileştirme' konularına odaklanması bekleniyor.
Hatırlanacağı üzere pandeminin başından itibaren virüsün tanımlanmasından ilaç geliştirilmesine, hasta bireylerin teşhisinden aşı çalışmalarına kadar pek çok alanda yapay zekadan faydalanılıyor. Hatta hastalığın yayılımının modellenmesinde ve toplanan büyük verinin analizinde derin öğrenme kullanılıyor. Dolayısıyla insanı odağına koyan yapay zeka teknolojisi, ülkelerin stratejik öneme sahip vizyonu oldu.
